Yürümektir Bir Kenti Güzel Yapan(nah!)

 Günlerdir doğru dürüst uyuyamadığım için bugün uykunun dibine vurdum.İşi falan da salladım.Öğlene doğru annem gelip kalk da bari öğleden sonra git dedi.Ben de öyle yaptım.Akşama kadar ofiste takıldım.
 Akşam Ayşe geldi.Beni aldı.Çok yorgun olduğunu şunun şurasında yds ye iki gün kaldığı için eve gidip deneme çözmesi gerektiğini söyledi.Benim de telefonum bozuktu zaten kimseyle iletişim kuramadığım için eve gitmem en mantıklısıydı.Ama gitmeden oturup bi sigara bi çay içelim dedik.Hatta Ayşe çay içmeyelim ya diye burun kıvırdı,oralet içeriz diyip hiç sallamadım onu.Çay içtik bi iki mağaza gezdik ve meşrutiyete doğru yürümeye başladık.
 Eve gitmiyoduk o kesindi.Bişey yapasımız vardı,o da kesindi.Meşrutiyete gelince ayaklarımız durmadı Olgunlara çıktık.Tam Bestekar'a yönelmiştik ki o kadar yüreyemem(daha çok yürüyecekmşiz meğersem) diye mızmızlandım ve Kocatepe'ye doğru çıktık Noxus'a otururuz dedik.Baktık orda kimse yok.Route'a geçelim dedik baktık orda çok kişi var düz devam ettik.Waffle mı yesek yoksa Bigosta çok güzel tavuk mu yesek diye konuşurken hadi Kuğuluya gidelim diye bi gaza geldik.Tekrar Meşrutiyete inerken köşede biriyle karşılaştık biz baktık o baktı derken...tanıdık birbirimizi.Elbette ki Sütlü Kakao'nun gitarcısı Serdardı!Naber napıyosun faslından sonra bu akşam Arka Barda çalacaklarını söyledi ve davet etti.(Sonradan öğrendik ki Serdar bi deliyle aynı taksiye binmeseymiş bizi göremeyecekmiş ve davet edemeyecekmiş,oraya da gelicez;)İnşallah ya diyip devam ettik çünkü bi amacımız vardı Kuğuluya gidip Kıtırda kokoreç falan yiyecektik.
 Bulvara doğru iniyorduk ki Ayşe trafik olur ya şimdi taksiye binelim dedi.Eyvallah dedim az ilerden taksiye bindik.Taksi on dakikada anca Kocatepeye çıkabildi.Muhabbete koyulduk şoför amcayla.Bizim gibi kızları varmış okumuşlar.Biri de avukatmış üstelik.Taksiye binip de Melihten bahsetmemek ayıp olurdu.Çünkü İsviçreli bilim adamlarına göre en sağlam siyaset taksici amcalarla konuşulur.Attık tuttuk.Vampir dedik,sülük dedik.Kuğuluya kadar gitcez dediğimiz taksiden Bestekar girişinde indik.Orda inince de aa hadi Sakal a girelim dedik.Ama kalabalıktı giremedik.İstikrarımızı korumak adına Kuğuluya doğru yürüdük.Oraya varınca da vazgeçip,bizim gibi amaçsızca yürüyen bi grubun peşine takılıp geri taksiden indiğimiz yere döndük.Tam BP'nin köşesinde 15dk durup ne yapalım şimdi dedik.Canımız bi sokak köftecisi bulup bi kenara oturup ekmek arası yemek istiyodu.Çünkü çok yürümüştük ve haliyle de çok acıkmıştık.Elbette ki bulamadık ve gerisingeri kızılaya yürüdük.Aklımıza Arka Bar ve Sütlü Kakao geldi.Serdar'ın teklifini hatırladık.Net bir karar verip son bi tabana kuvvet diyip soluğu orda aldık.Onlar bizi görünce sevindi,biz güzel müzik dinledik.Karnımız doydu ve dinlendik.

Ve düşündük ki bizi organize etmek,bi plan yapıp uymamızı sağlamak için sağlam bir üçüncü baş lazım.Yoksa böyle kurmalı bebekler gibi kaybolcaz Ankara sokaklarında.(Bu arada zayıf olma nedenimiz de ortaya çıktı galiba)

0 yorum: