Ayazla gelen iç dökme seansı
Neredeyse on ay oluyor.Şubatın 20sini 21ine bağlayan geceydi.Çok soğuktu yine Ankara.Hastaneyse daha soğuk ve kasvetliydi.Çok üşüyodum ve o gece günün aydınlandığını hastanede görecektim.Bu soğuktan etkilenmeyen belkide yalnızca babamdı.Hareketsiz babam,günlerdir hareketsizce yatan adam.Üşümüyodu ama canı yanıyodu belkide.Bilmiyorum.Sadece orda öylece hareketsiz yatıyodu.Bense boş bi sedyede kıvrılmış üşüyodum.Soğuk tüm hücrelerime işlemişti.Etrafta bir kavga sonrası hastanelik olduğu çok belli olan ve küfürler yağdıran bir sarhoş,hastane polisi ve benim gibi üşüyen,dua eden insanlar vardı.Bana karşı hep cömert olan babam yine elini esirgemedi benden.Kafamdan türlü şeyler geçerken,amcam gelip babamın montunu üstüme örttü,'Yine baban ısıttı bak seni' deyip çekildi.Gerçekten de yine babam ısıtmıştı beni.O odaya girerken yanına almamıştı montunu,zaten niye alsındı ki?Hiç birşey hissetmiyordu,sancıları dışında.Hiç konuşmadan,hareket etmeden ısıttı babam beni.
22 Şubat'tan beri Ankara çok daha soğuk
ve ısınmak daha zor.
0 yorum: